26 Ağustos, 2012

Tek Bir Ödün


  İlgili Gönderiler:

- Sanatçıya İnanmak



    Bir sanat eserini beğenebilmek, insan denilen varlık için ardında çokça çabanın gerekli olmadığı bir yetidir. İnsanın her şeysiz yapabileceği fakat güzelsiz yapamayacağı, zindana bile düşse duvarlara bir şeyler kazıyarak kendini tatmin edeceği örneğini de kullanarak durumu daha iyi ifade edebileceğimi düşünüyorum. Sanat eserine ulaşan kişi sadece duyularını kullanarak eserden haz alabilir. Bu kişinin sanat eseri karşısındaki konumuna yapacağı tek katkı, -başka sanat dallarını ve günlük hayatındaki birikimini aracı olarak kullanıp- kavrayışını geliştirerek eserden alacağı hazzı artırmak olabilir. Bu yüzden simgelerle, göndermelerle dolu bir sanat eseri, göstermek, duyurmak, hissettirmek istediklerini sade bir dille anlatan ve derinliği de burada olan bir başka sanat eseri karşısında nitelik üstünlüğüne sahip değildir. Aksine bu değersiz simgeler, izleyiciyi yahut dinleyiciyi gereksizce oyalayarak eseri önemsizleştirecektir.

  Sanat eserini beğenmek oldukça kolayken, konu sanatçıyı ciddiye almak meselesine geldiğinde işler oldukça zorlaşır. Daha önce de değindiğim sanatçıya inanmak bahsi, bir eserin kişinin kendisi için sanatsal bir değer taşıyıp taşımadığı konusunda kilit bir noktadır. Sanatçıya inanmanın kritik eşiklerinden biri de, sanatçının o an takip edeceğiniz eserinin dışındaki eserlerinin kıymetidir. Tam da bu eşikte, bir sanatçının sanatını bir kez bayağılaştırmasının ihanet sayılıp sayılmayacağına, daha ulvi yaratımlar için bir kez taviz vermesinin sanatçıya inanmaktan vazgeçmemize yetip yetmeyeceğine, fikrine başvurabileceğim ve sizin de başvurmanızı önereceğim  az sayıda kişiden biri olan Andrey Tarkovski'nin ifadeleriyle karar vermekten yana olduğumu söylemeliyim:

"Zanaatkarlık sorunları eninde sonunda talidir. Bunlar, öğrenilebilir. Tek öğrenilemeyen şey, bağımsız olarak, saygın bir biçimde düşünebilmektir. Tıpkı kişilik sahibi olmanın da öğrenilemeyeceği gibi…

İlkelerine bir ihanet eden bir insan bir daha hayata karşı lekesiz bir tavır alamaz. Bir sinema yönetmeni, çektiği filmi öylesine yaptığını, bununla aslında ileride yapmayı düşündüğü film için güç toplayacağını söylüyorsa bu, büyük bir aldatmacadır, hatta daha da kötüsü kendini kandırmadır. Zira bu durumda bu yönetmen, kendi filmini asla çevirmeyecektir."

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Web Analytics