22 Ağustos, 2008

Armonika

urunresim.asp


    "On üç - on dört senedir gitarla ilgileniyorum" diyebilmeyi çok isterdim. Evet, babamın elime bir gitar verip beni zorla kursa kaydettirmesi o kadar eskiye dayanıyor ama son üç-dört senedir birkaç kere elime aldım gitarımı muhtemelen. Hatırlıyorum, bir eseri ilk defa tamamıyla çalabildiğim gün havalara uçmuştum sevinçten. Yanlış hatırlamıyorsam Tarrega'nın Adelita' sıydı ve ben on yaşındaydım. O gün, gitarla ileride harika şeyler yapabileceğimi düşünüyordum, ama olmadı.

  
   Şimdi ilgilenmememin nedeni enstrümandan sıkılmam veya isteksizlik değil, fiziksel. Ellerim, sebebini bilmediğim, merak edip doktora da gitmediğim bir nedenden dolayı çok titriyor. Bu yüzden gitarı istediğim gibi kontrol edemediğimi hissediyorum. Çoğu eseri hata yapmadan tamamlasam bile, her an hata yapacakmışım gerginliğiyle gitar çalmak canımı sıkıyor. Bu yüzden uzun süredir daha rahat çalabileceğim bir enstrümanı öğrenmeye başlamak istiyordum aslında.

   Bir süre önce bir arkadaşımın mızıka çalmaya başladığını duydum. O gün merak edip zaman ayırdım buna. Çalarken ellerin alması gereken pozisyonu araştırdım, rahat çalıp çalamayacağımı öğrenmek için birkaç tane de video izledim. Heyecanlanmıştım o gün ancak daha fazla ilgilenmek için zamanım olmadı geçen haftaya kadar.

   Geçen hafta internette Sennheiser marka bir kulaklığın izini sürerken benim de nasıl olduğunu anlamadığım bir  şekilde (mızıka çalmaya başladığını duyup özendiğim arkadaşımdan,kaliteli mızıkalar ürettiğini öğrendiğim) Hohner markasıyla karşılaştım. Bahsi geçen arkadaşımın da tavsiye ettiği üzere, internetteki alışveriş sitelerinden birinin arama bölümüne Hohner yazıp fazla düşünmeden, arama sonuçlarında çıkan mızıkalardan ucuz bir tanesini almaya karar verdim ve resimdeki mızıkayı aldım. Fiyatı 13YTL.

   Oldukça geç elime ulaşan mızıka ile dün ilk defa çalıştım. Temel nota bilgisiyle ve video sitelerinden birkaç alıştırma izleyerek gayet tatmin edici melodiler elde ediliyor gerçekten. Hoşuma giden her şey gibi mızıkayı da elimden bırakamadım. Çıkan sesin kalitesi beni çok tatmin etti, bu kadar ucuz bir aletten bile böyle güzel ses çıkması doğal mı bilmiyorum. Belki de tanıdığım bir enstrüman olmadığı için kaliteli olup olmadığını ayırt edemiyorum.

   Gitarla uğraşamamamın nedeni olan ellerimin titremesinin burada hiçbir önemi olmadığını,mızıkanın nasıl tutulacağını öğrendikten sonra bir kez daha kavradım. Sol elle mızıkayı kavrayıp sağ elle sol elin üstünü kapatıyorsunuz. Bazen vibrato yapmak için(el vibratosu) sağ elinizi hızlıca kapatıp açıyorsunuz. Ellerinizi sıkıca birleştirdiğiniz için titremeden, daha sağlam bir şekilde enstrümana hakim oluyorsunuz.

   Aslında o kadar bilinçsizce ve teknik özelliklerini bilmeden giriştim ki bu işe, mızıkaların temelde diatonik ve kromatik olmak üzere ikiye ayrıldığını, benim aldığımın diatonik majör bir C (do) mızıkası olduğunu ancak elime ulaştıktan sonra öğrendim. Notaların yerlerini de tamamen öğrendikten sonra kısa şarkılar çalmaya başladım bugün.

   Büyük zevk alarak devam ediyorum çalışmaya şu anda. Umarım sıkılmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
Web Analytics